Kayıtlar

Kasım, 2020 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

ŞEYTAN ÜÇGENİ

Bizim kadınlarımız '' Ayıp, Yasak ve Günah '' üçgenine sıkıştırılmış vaziyettedir. Yargılamak da ''el-alem'' denen, sadece ayıplamak için var olmuş lakin başkalarından önce kendilerine bakması gereken insanlara kalmıştır. Ne acı gerçekler bunlar...  Bu yargıları kırmak ve gerçekleri hatırlatmak gene biz kadınların ve destekçilerimizin ellerindedir. Topluluğa göre insan yargılamak bizlere yakışmaz. Günümüz kadınları öyle gözüküyor ki bu üçgen adı altındaki yanlış yargıları yıkıp , kendi ''şeytan üçgenlerini '' almayı bilen kişilerdir.   Milyonlarca baskıya, kötü söze, şiddete maruz kalan kadınlarımızın sesi olarak; ayakta kalacak ve onlar için savaşacağız.  Kadın nedir?  Bir mal gibi alıp satılacak nesne mi yoksa kırıp incitip yok sayılacak bir nesne mi?  Kimi kadına sorsak bile cevap alamayacağımız bu soru bizim en büyük yaramız değil mi?  Pasifleştirilmiş, içine kapatılmış, susturulup, korkutulan kadınların haklarını kim savunacak.  Fizy

SONSUZ OLALIM

Hep yıldız kayarken dilek tutulurdu değil mi ?  Hiç düşündük mü belki de o kayan her bir yıldız aslında gökyüzüne ihanet ediyordu kendince.  Suçu neydi ki gökyüzüne bir koldan sarılan yıldızların, kaybolamamak mı?  Neden dilek tutardık peki ? Bize yakın göründükleri için mi ?  İşte ben öyle yapmadım.  Dileğimi tutum ama ; kaymayan, ihanet nedir bilmeyen yıldızlara tuttum.  O yıldızlar ki bir aşkla uçsuz güzelliklere açılan kapının kilidi. Ve yine o yıldızlar ki boşluğun içinde parıldayan gerçekler. İyi gelsin mi bu dilek? iyi gelsin mi  yıldızlar? Şimdi ey dost sende aç pencereni, bak gökyüzünün eşsiz sonsuzluğuna. Kapat o narin gözlerini, hisset yüzüne vuran sert rüzgarları. Huzur dolsun için... Tut şimdi dileğini kayan yıldızlara değil sıkı sıkıya gökyüzünde kalan yıldızlara. Bağır bağırabildiğin kadar ''bu gökyüzü, bu yıldızlar benim dileklerim için var'' diye.  İşte o zaman duyacaksın ''sonsuz olalım '' diye karşılık veren yıldızları...