Zaman

 Bir boşluğun içinde savrulurcasına öyle anlamsız, öyle hiç. 

Kimler geldi geçti şu ahir zamanın içinde binler, yüzbinler. 

Ne getirdiler, neyi götürdüler. 

Hayat bir nefesten ibaretken bu sonsuzluk denizinde koşturmaca neden? 

Bu günümüz kesin değilken yarınımıza palan yapmak da neden?

Ahh gönlü deli ruhu çocuk bedenim bu diklenmek neden?

Bakıyorum geride bıraktıklarıma kimler gelmiş geçmiş, neler değişmiş. 

Neler beni ben yapmış? 



     Bir gam düşer yüreğimin en ücra köşelerine, bir yangın filizlenip boy gösterir derinlerde. Susar zaman, akar hayat, bir cam kenarında oturur izlerim bende. Bir yudum suya muhtaç olan serçeler gelir gözlerimin önüne, hayata tutunma isteği doğar aniden. Bir zeytin dalı olurum içten içe hoşluk yayarım kollarımın uzandığı her yere. 

     Bir bahar esintisi olur uzaklardan tanıdık bir koku gelir burnuma, gelir ve burnumun direği sızlar... Bir özlem olur akar gözlerimden bir çare her damla yaş. Sabır der dilim; sabır ey gönül! Ah kalbi çocuk kalan yanım bir gün olur unutulur her şey, bir gün olur alışılır her şey....

     Dertler bir plakta çalan şarkı gibi name yapar kulaklarımda. Bazı olur gider, bazı olur kalır . Bir dertlere çay koyarız demlisinden birde kadere. Kim kazanır asla bilinmez. 

     Ve şimdi sen geçmişi geleceğine ışık olan, yarını yaşamaktan korkmayan. Bu hayatta kalmak için çabala. Bırak akan zaman denizinde sende sürüklen savrul git sonsuzluklara. Hayat bu yaşa yaşaya bildiğin kadar. 

Bu güne, yarına ve sonsuzluğa... 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

SONSUZ OLALIM

ALDANMAK MI ? ALDATMAK MI?